top of page
Gradient
Search

Anonim ve Limited Şirket Ortaklarının Hisselerinin Haczedilmesi

Sermaye şirketlerinde ortakların sahip olduğu şirket hisseleri, mali bir değer ifade etmeleri sebebiyle haczi kabil mal ve haklar arasında kabul edilmektedir. Bu bağlamda, ortakların kişisel alacaklıları da, borçlu ortak aleyhine genel haciz yolu ile veya rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatabilirler.

Şirket ortaklarının şirketteki hisselerinin haczini öngören, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (“TTK”) “Ortakların Kişisel Alacaklıları” başlıklı 133. maddesi aynen şu şekildedir:

(1) Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kâr payından ve şirket fesholunmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilanço düzenlenmemişse alacaklı bilançonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve tasfiye payı üzerine haciz koydurabilir.

(2) Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir.

(3) Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir.

(4) Yukarıdaki hükümler borçlu ortakların şirket dışındaki mallarına alacaklıların başvurmalarına engel olmaz.

Hükmün gerekçesinde; bu hükmün, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunundan (“eski Kanun”) farklı olarak uygulamanın gereksinimlerine cevap verecek şekilde ve Yargıtay kararlarına göre yeniden düzenlendiği belirtilmiştir.

Birinci fıkra, sadece şahıs şirketleri ile ilgili bir düzenleme içermektedir. İkinci fıkra ise anonim şirketler ve hisse senetlerinin yanı sıra, “sermaye şirketleri” ibaresi kullanılarak, limited şirketleri ve senede bağlanmamış payları da kapsayacak şekilde düzenlenmiştir. Buna göre; haczedilecek ve paraya çevrilecek hissenin bir anonim veya limited şirkete ait bulunması veya senede bağlanmış olup olmaması, herhangi bir hüküm farkı yaratmaz. TTK m.133 ile, haczin talep halinde pay defterine işlenebileceği belirtilerek aleniyete kavuşması, bu yolla şeffaflığın sağlanmasına da olanak verilmiştir.

TTK m. 133’ün bir diğer özelliği, eski Kanundan kaynaklanan şüpheleri gidererek, haczin ve paraya çevrilmenin hangi hükümlere göre yapılabileceğini açıklığa kavuşturmasıdır. Buna göre, anonim ve limited şirketlerde ortakların hisselerinin haczi ve bunların paraya çevrilmesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (“İİK”) taşınırlara ilişkin 88. madde ve iştirak halinde tasarruf edilen mallara ilişkin 94. madde hükümlerine göre yapılacaktır. TTK’nun şirket ortaklarının şirketteki hisselerinin haczini öngören 133. maddesinde doğrudan gönderme yapılan İİK m.94’e göre: “Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi, yerleşim yerleri bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa icra memuru haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil muhafızlığına tebligat yapar. Anonim şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa, borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı usulüne tabidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mani tedbirleri alır.”

Ayrıca belirtmek gerekir ki; pay senedinin teslimi ortaklık hakkının devrini sağlamadığından, pay senedinin haczedilmesi borçlunun, şirketteki ortaklık payının haczedildiği sonucunu doğurmaz.

- Limited şirketlerde hisse haczinin usul ve şartları:

Limited şirketlerde ortaklık payı, limited şirkete haciz yazısının tebliği ile haczedilebilecektir. Ayrıca icra memurunun şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit etmesi ile pay haczinin yapılması mümkündür.[1]

- Anonim şirketlerde hisse haczinin usul ve şartları:

Bilindiği üzere, anonim şirketlerde hisse senedi çıkarılması zorunluluğu yoktur. Hisse senedi çıkarılmış ise, bunlar İİK’nun taşınır mallarla ilgili haciz ve muhafaza hükümlerini düzenleyen 88. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce haczedilebilir ve muhafaza altına alınır. Çıplak paydan doğan haklar ise, İİK’nun 94. maddesi gereğince şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilir. Borçlunun hissesinin haczedildiğinin tebliği üzerine, anonim şirketçe, haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunlu olmakla birlikte, haciz, şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış sayılır. Öte yandan anonim şirketlerde de icra müdürü şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek suretiyle ve bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabilir. Bu durumda da, haczin şirkete tebliğ edildiği tarih haciz tarihi sayılır. Anonim şirketlerin henüz kıymetli evrak niteliğinde senede bağlanmamış hisselerinin haczinde İİK’nun 94. maddesi doğrultusunda yapılan tebliğden sonra şirket idaresi itirazda bulunmamış veya itiraz reddedilmiş ise hisselerin borçlu adına ve hesabına şirket nezdinde ve mamelekinde bulunduğu kesinleşir.[2]

Sonuç olarak; anonim ve limited şirketlerde şirket ortağının şirketteki hisselerinin haczi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca mümkündür ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun taşınır satışı hükümlerine tabi olmaktadır. Bu durumda, ortağın kişisel alacaklısı tarafından borçlunun şirketteki hissesinin haczi talep edildiğinde, icra müdürlüğünce şirkete ve şirketin bağlı olduğu ticaret sicil müdürlüğüne haciz yazısı tebliğ olunarak hissenin haczi şirkete ve ticaret siciline bildirilir. Ayrıca icra memurunun şirket merkezine bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek pay haczini yapması da mümkündür.

 

[1] Yargıtay 12. HD E.2013/7955 K.2013/17423 T.7.5.2013

[2] Yargıtay 12. HD E.2013/16016 K. 2013/23512 T.24.6.2013

Related Posts

Üst Hakkı Nedir?

Üst Hakkının Tanımı ve Kapsamı Üst hakkı, başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde bir bina (yapı) inşa etmek ya da arazi üzerinde...

Vasilik Görevinin Sona Ermesi

Vesayetin sona ermesi ile birlikte vasinin görevi de kendiliğinden sona ermektedir. Ancak vesayet hali sona ermeden de vasilik görevinin...

Comments


bottom of page