top of page
Gradient
Search

COVID-19: Çek Kanunu’nda Değişiklikler Yapıldı

Koronavirüs (COVID-19) salgınının sosyal, ekonomik ve hukuki alanlarda ortaya çıkardığı olumsuzlukların asgari düzeye indirilmesi ve muhtemel hak kayıplarının önüne geçilebilmesi adına devlet tarafından birtakım tedbirler alınmakta ve çeşitli yasal düzenlemeler yapılmaktadır.

Bu kapsamda yapılan yasal düzenlemelerin sonuncusu olan 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (“Torba Kanun”) 26.03.2020 tarihli 1. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Torba Kanun içeriği incelendiğinde, kanun metninin çok sayıda önemli değişiklik içerdiği görülmekte olup, işbu bilgilendirme notunda, birçok alacaklı ve borçluyu yakından ilgilendiren 5941 sayılı Çek Kanunu’na (“Çek Kanunu”) eklenen geçici 5. maddeye ilişkin hukuki meseleler kısaca ele alınmıştır.

Çek Kanunu’na eklenen geçici 5. madde ile çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan dolayı mahkûm olan kimselerin cezalarının infazı durdurulmuştur.

Yapılan düzenlemeyle birlikte, 24.03.2020 tarihine kadar çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan dolayı mahkûm olanların infazı durdurulmuştur. İnfazın durdurulması hali 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçlar için geçerli olacak, bu tarihten sonra işlenecek suçlar açısından ise Çek Kanunu hükümleri aynen geçerli olacaktır. Dolayısıyla, çek hakkında “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçu nedeni ile sanığa ceza verilmesi uygulaması aynen devam edecek olup, yapılan değişiklik yalnızca 24.03.2020 tarihine kadar işlenmiş olan suçlar açısından infazın durdurulmasına yönelik hükümler içermektedir.

1) Ceza mahkûmiyeti nasıl ortadan kalkar?


Tahliye olan hükümlü, tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Borçlunun bu süre içerisinde alacaklıya ödemeyi yapmaması halinde, alacaklının icra ceza mahkemesine yapacağı şikâyetin üzerine mahkemece infazın devamına karar verilir.

Kalan kısım ise üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitte ödenirse ceza mahkûmiyeti bütün sonuçlarıyla ortadan kalkacaktır. Hükümlü (borçlu) bu taksitlerden birini ilk defa ödemediği takdirde bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birinin daha ödenmemesi halinde, alacaklının icra ceza mahkemesine yapacağı şikâyetin üzerine hükmün infazının devamına karar verilir.

2) Cezasının infazı durdurulan hükümlü hakkında uygulanabilecek adli kontrol tedbirleri nelerdir?


İlgili yasal değişiklik uyarınca; cezasının infazı durdurulan kişi hakkında icra ceza mahkemesi tarafından adli kontrol tedbirine karar verilebilir. Verilebilecek bu tedbir kararı yalnızca hükümlünün (borçlunun) yurt dışına çıkışının yasaklanmasına yönelik olabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen diğer adli kontrol tedbirleri hükümlü (borçlu) hakkında uygulanamaz.

3) İnfazın devamına karar verilmesi halinde tekrar infazın durdurulması söz konusu olacak mıdır?


Hükümlü hakkında verilen infazın durdurulmasına yönelik karar, her suç açısından yalnızca bir kez uygulanabilir. Dolayısıyla infazının durdurulmasına karar verilen hükümlünün, ödeme yükümlülüklerine aykırı davranması halinde infazının devamına karar verilirse, devamına karar verilen infazın tekrar durdurulması mümkün olmayacaktır.

4) İnfazın durdurulması, devamı ve hükümlü (borçlu) hakkında verilen adli kontrol kararlarına karşı başvurulabilecek kanun yolu var mı?


Bu kanun uyarınca icra ceza mahkemesi tarafından verilecek olan kararlara karşı itiraz kanun yoluna başvurmak mümkün olacaktır. İtirazı inceleyen mahkemenin vereceği karar kesindir.

5) Yargılaması devam eden davaların akıbeti ne olacak?


Kanun maddesinde, Torba Kanun’un yayım tarihi olan 24.03.2020 tarihi itibariyle hüküm giymemiş ancak haklarında karşılıksız çeke ilişkin yargılama devam edenlerin veya hüküm giyen ancak cezaevinde bulunmayanlar hakkında herhangi bir düzenleme getirilmediği görülmektedir.

6) Borçlu hakkında verilen çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı, infazın durdurulması ile ortadan kalkar mı?


Torba Kanun’da bu konuda açıkça bir düzenleme yapılmamış olup, kanaatimizce hükümlü tarafından borcun tamamının alacaklıya ödenip mahkûmiyet hükmü tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılıncaya kadar, borçlu hakkında verilen çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı kararı devam edecektir.

7) 24.03.2020 tarihinden sonra ibraz edilen çekler için alacaklının şikâyet hakkı var mıdır?


24.03.2020 tarihinden sonra bankaya ibraz edilen ve arkasına karşılıksızdır kaşesi vurulan çekler açısından fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve herhalde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süreleri devam edecek, hamilin şikâyeti üzerine eğer şartlar oluşmuş ise sanık hakkında çek bedeli kadar adli para cezasına hükmedilecektir.

SONUÇ

Yapılan değişiklikle birlikte, Kanun Koyucu’nun karşılıksız çek sebebiyle mahkûmiyeti olan borçlulara üç aylık süre içerisinde ödeme yapma imkânı vererek, COVID-19 salgınının ticari ve ekonomik alandaki olumsuz etkilerini ve bu dönemde cezaevlerindeki yoğunluğunu azaltmayı amaçladığı görülmektedir.

a. Hükümlü (borçlu) Açısından Sonuçlar


24.03.2020 tarihinden önce hakkında çek bedeli kadar adli para cezasına hükmedilmiş ve bu bedeli ödeyemediği için cezaevine girmiş olan hükümlüler cezaevinden tahliye edilecektir.

Yapılan değişiklikten önce, hakkında adli para cezasına hükmedilmiş hükümlü, eğer bu para cezasının mahkemece taksitler halinde ödenmesine karar verilmiş ise bu taksitleri vergi dairesine ödemek zorunda idi. Mahkemece adli para cezasının taksitler halinde ödenmesi karar verilmediği takdirde ise hükümlünün, adli para cezasının dörtte birini peşin olarak kalan kısmını ise birer aylık taksitler halinde vergi dairesine ödemesi gerekiyordu. Yapılan değişiklik ile hükümlüye (borçluya) borcunu yaklaşık üç yıl gibi bir vadede alacaklıya ödeyerek mahkûmiyeti tüm sonuçları ile ortadan kaldırma imkânı tanınmış oldu.

b. Alacaklı Açısından Sonuçlar


Kanun değişikliğinden önce, borçlu yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere borcunu vergi dairesine ödediği takdirde mahkumiyet hükmü bütün sonuçları ile ortadan kalktığı için alacaklıların alacağını tahsil etme imkânı bir hayli azalıyordu. Yapılan değişiklik ile mahkûmiyet hükmünün ortadan kalkması için ödemelerin alacaklıya yapılması gerekmekte olup, alacaklıların uzun vadede de olsa alacaklarını tahsil etme imkânları söz konusu olabilecektir.

Son Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2020

 

Ayrıntılı bilgi için: [email protected]


İşbu bilgilendirme yazısı YÖNET tarafından, Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kuralları ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca, sadece bilgilendirme amaçlı olarak temin edilmiştir. İşbu bilgilendirme yazısı burada belirtilen tarih itibariyle hazırlanmıştır. YÖNET'in mevzuat veya olaylarda gerçekleşen veya dikkatimize sunulan değişiklikleri bildirme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Related Posts

Commentaires


bottom of page