Koronavirüs (COVID-19) salgını sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de futbol ligleri süresiz bir şekilde ertelenmiştir. Gelinen noktada, liglerin kaldığı yerden devam edip etmeyeceği, devam edecekse hangi tarihte yeniden başlayacağı, sporcu sözleşmelerinin akıbeti gibi hususlar halen belirsizliğini korumaktadır. Ayrıca kulüplerin bilet, maç günü gelirleri ortadan kalkmış, sponsorlar ve yayıncı kuruluşlar gibi çeşitli gelir kaynaklarından kulüplere gelen ödemeler kesilmiştir. Bu belirsizlik ortamının spor kulüpleri için ciddi bir gelir kaybına neden olacağı ve bu durumun da birçok spor kulübü açısından finansal istikrarsızlığa yol açacağı şüphesizdir.
COVID-19 salgınının spor kulüplerine ve profesyonel futbolcu sözleşmelerine etkilerini kısaca ele almaya çalıştığımız bu bilgilendirme notunun faydalı olmasını umarız.
I. MEVCUT DURUM
Türkiye Futbol Federasyonu’nun (“TFF”) 19 Mart 2020 tarihinde aldığı karar[1] ile Türkiye’deki tüm lig müsabakaları bir süreliğine ertelenmiştir. Ayrıca, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (“UEFA”) 1 Nisan 2020 tarihinde 55 üye federasyonun katılımı ile bir video-konferans gerçekleştirmiş, bu toplantıda tüm ulusal maçların ve UEFA maçlarının ikinci bir bildirime kadar ertelenmesine karar verilmiştir[2].
COVID-19 salgınının futbol üzerindeki etkilerinin gündeme gelmesiyle birlikte, Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (“FIFA”) bünyesinde COVID-19 için özel bir Çalışma Grubu oluşturmuştur. FIFA, 03 Nisan 2020 tarihli basın bildirisinde Çalışma Grubu’nun FIFA yönetimine Haziran ayında oynanacak tüm uluslararası kadın ve erkek futbol maçlarının ertelenmesini tavsiye ettiğini kamuoyuna bildirmiştir[3].
TFF ise son olarak, 3 Nisan 2020 tarihli açıklamasında, liglerle ilgili sürecin Mayıs ayının ilk haftasında TFF Yönetim Kurulu tarafından yeniden değerlendirileceğini, ancak mevcut durum itibariyle liglerin en erken Haziran ayı başında oynanabileceğini belirtmiştir[4].
Ancak, liglerin ne zaman yeniden başlayacağı hususu halen belirsizliğini korumaktadır.
II. ERTELENEN LİGLERLE İLGİLİ MUHTEMEL SENARYOLAR
COVID-19 salgını sebebiyle ertelenen liglerin akıbeti ile ilgili olarak; COVID-19 salgınının etkisinin ne zaman sona ereceğine ve maçların ne zaman yeniden oynanabileceğine bağlı olarak, aşağıda belirttiğimiz dört ihtimal ön plana çıkmaktadır:
1. Ertelenen ligler, belirli bir tarihte başlayarak kaldığı yerden, sıkıştırılmış bir lig takvimi içerisinde, devam eder ve hızlı bir şekilde tamamlanır.
2. Play-off sistemine geçilerek, liglerdeki mevcut puan durumuna uygun olarak şampiyonluk ve düşme grupları belirlenir; play-off müsabakaları hızlı bir şekilde oynatılarak, ertelenen liglerin kısa bir süre içerisinde son ermesi sağlanır.
3. Ligler mevcut puan durumlarına uygun şekilde tescil edilir; yani ligler mevcut puan durumları ile tamamlanmış sayılır, şampiyonlar ve küme düşenler mevcut puan durumlarına göre belirlenir.
4. 2019-2020 sezonunda oynanmış ve tamamlanamamış ligler iptal edilir, yani bu sezon ligler hiç oynanmamış kabul edilir.
Bu ihtimallerden her birisinin farklı sorunları ve tartışmaları beraberinde getireceği kuşkusuzdur. Özellikle 3. ve 4. numaralı ihtimaller, ancak çok uzun süre boyunca futbol oynamaya elverişli bir ortamın mevcut olmaması halinde değerlendirilmesi gereken ihtimallerdir.
Elbette yukarıda belirttiğimiz ihtimallerin dışında da, farklı ayrıntılar ve dinamikler gözetilerek, ertelenen liglerle ilgili olarak farklı çözümlerin gündeme gelmesi mümkündür. Nitekim TFF de, 03 Nisan 2020 tarihli açıklamasında gelişmelere göre ve tüm şartlara uygun olarak 10 alternatifli senaryosunun, planının ve programının hazır olduğunu kamuoyuna bildirmiştir.
Ertelenen Türkiye liglerinin akıbeti hakkında nihai takdir ve karar yetkisi TFF’ye aittir. Bununla birlikte FIFA ve UEFA’nın bütün üye federasyonların kendileriyle uyum içerisinde hareket etmesini beklediği bilinmektedir. Zira her ülke federasyonunun ligleri farklı tarihlerde başlatıp bitirmesi, başta transfer döneminin başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirsizleşmesi olmak üzere, beraberinde birçok sorun getirebilecektir. Dolayısı ile özellikle FIFA’nın vereceği tavsiye kararlarının Türkiye ligleri açısından da etkili olacağı düşünülmektedir.
Bu hususta, ilerleyen günlerde TFF, UEFA ve FIFA’nın açıklamalar yapması ve konuyu netleştirmesi beklenmektedir.
III. TRANSFER DÖNEMİ
Liglerin önceden belirlenen süreler içerisinde tamamlanamaması halinde, ilk gündeme gelecek konulardan birisi transfer dönemlerinin ne şekilde belirleneceğidir.
FIFA Oyuncu Statü ve Transfer Talimatı madde 6(2) uyarınca “Birinci transfer ve tescil dönemi sezonun sona ermesinden sonra başlar ve normal şartlar altında yeni sezonun başlamasından önce sona erer. Bu dönem 12 haftayı aşmamalıdır.”[5]
TFF Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı’nın 13. maddesi uyarınca “Futbolcular, ancak TFF tarafından belirlenen transfer ve tescil dönemleri içinde tescil edilebilirler.”
Mevcut gelişmeler ışığında, ertelenen liglerin devamına karar verilmesi ve yeni sezon başlangıç tarihlerinin değiştirilmemesi halinde, bu liglerin tamamlandığı tarih ile yeni sezonun başlangıç tarihi arasındaki sürenin son derece kısa olacağı öngörülmektedir. Dolayısı ile, FIFA’nın ve TFF’nin iki sezon arasındaki arayı transfer dönemini de gözeterek uygun şekilde belirlemesi muhtemel görünmektedir. Bu noktada yeni sezon başlangıç tarihleri ertelenmez ise, FIFA’nın transfer döneminin büyük bir bölümünün yeni sezon başlamasından sonra da devam edebilmesini mümkün kılacak şekilde, madde 6(2)’de bir düzenleme yapması uygun olacaktır. TFF mevzuatı ise bu anlamda yeterli olup, mevzuatta transfer dönemiyle ilgili olarak herhangi bir değişiklik yapılmasına ihtiyaç bulunmamaktadır.
IV. FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİ
Profesyonel futbolcu sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) madde 393 ve devamında düzenlenen hizmet sözleşmelerindendir. Nitekim sözleşme ile profesyonel futbolcu, kulüp forması altında müsabakalara katılma ve bu müsabakalara hazırlanma biçimindeki iş görme borcunu üstlenirken, spor kulübü de ücret ödeme borcu altına girmektedir. Tarafların imzaladıkları bu hizmet sözleşmesinin kulüp tarafından TFF’ye, tescil işlemi için sunulması gerekmektedir.
Aşağıda COVID-19 sebebiyle liglerin ertelenmesine bağlı olarak futbolcu sözleşmelerine ilişkin ortaya çıkabilecek çeşitli meseleler, soru başlıkları altında kısaca açıklanmıştır.
a. Liglerin 31 Mayıs’tan Sonraki Bir Tarihte Devam Etmesi Hâlinde, Bu Tarihten Önce Sona Erecek Futbolcu Sözleşmelerinin Akıbeti Ne Olacaktır?
Hem spor kulüpleri açısından hem de futbolcular açısından en önemli hususlardan birisi, ertelenen liglerin spor kulüpleri ile futbolcular arasındaki mevcut sözleşmelerde belirtilen sona erme tarihlerinden sonra devam etmesi durumunda, sözleşmesi sona eren futbolcuların durumdur. Birçok futbolcu sözleşmesinde sona erme tarihi, liglerin normal şartlarda sona erme tarihi olan 31 Mayıs olarak belirlenmiştir. Ertelenen liglerin yaz aylarında devam etmesine karar verilmesi halinde, sözleşmesi 31 Mayıs’ta sona eren futbolcuların sözleşmelerinin ne olacağı hususu tüm dünyada belirsizliğini korumaktadır.
TFF Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı’nın 19(3). maddesi aynen şu şekildedir:
“Her halükarda sözleşmelerin bitiş tarihinin 31 Mayıs olarak tespit edilmesi zorunludur.
Sözleşme bitiş tarihinden sonra resmi müsabakaların devam etmesi halinde, sözleşmenin süresi müsabakaların bitimine kadar uzamış sayılır.”
Her ne kadar talimatın 19(3). maddesinde sözleşme bitiş tarihinden sonra müsabakaların devam etmesi halinde sözleşme süresinin kendiliğinden uzayacağı düzenlenmiş olsa da, futbolcu ile spor kulübü arasında imzalanmış sözleşmede bu yönde bir hüküm yoksa, talimatın ilgili maddesinin futbolcu açısından bağlayıcı olmadığı kanaatindeyiz. Dolayısı ile 31 Mayıs’ta sözleşmesi sona eren futbolcunun sözleşmesinin, liglerin ertelenmiş olması sebebiyle kendiliğinden müsabakaların bitimine kadar uzamış sayılacağını söylemek mümkün görünmemektedir.
Öte yandan, yukarıdaki açıklamamız çerçevesinde bir profesyonel futbolcunun 01 Haziran tarihi itibariyle başka bir kulüple sözleşme imzalaması teoride mümkün görünse de, transfer ve tescil dönemi henüz başlamamış olacağı için ilgili futbolcuların yeni kulüplere transferine FIFA veya TFF’nin izin vermesi pek mümkün görünmemektedir. Zira aksi bir durum hakkaniyete ve kulüpler arasında rekabetin korunmasına aykırılık teşkil edecektir.
b. Sözleşmesi 31 Mayıs’ta Sona Erecek Futbolcular İçin Nasıl Bir Yol İzlenmelidir?
Bu açıklamalar doğrultusunda mevcut durum itibariyle en makul yöntem, sözleşmesi 31 Mayıs’ta sona erecek futbolcularla spor kulüpleri arasındaki sözleşmelerin süresini uzatan ek protokollerin veya 31 Mayıs’tan liglerin tamamlanacağı tarihe kadar geçerli olacak “kısa süreli sözleşme”lerin imzalanması olarak görünmektedir. Transfer ve tescil dönemi başlamadan, futbolcuların başka bir kulübe geçişinin mümkün olmadığı da değerlendirildiğinde, bu yöntemin hem futbolcular hem spor kulüpleri açısından en uygun yöntem olacağı kanaatindeyiz. Böyle bir yöntemin izlenmesi halinde, futbolcuların ve spor kulüplerinin hassas sosyal dengeleri de gözeterek anlayış içerisinde hareket etmesi ve kısa süreli sözleşmenin şartlarını bu doğrultuda belirlemesi, mevcut sözleşmenin süresini uzatması beklenmektedir. Ancak, futbolcuların söz konusu kısa süreli sözleşmelerdeki taleplerinin farklılık göstermesi halinde; zaten COVID-19 salgını sebebiyle birçok gelirden mahrum kalan spor kulüpleri finansal olarak zorluklar yaşayabilecektir.
Dolayısı ile bu süreçte hem spor kulüplerinin hem de futbolcuların ortak menfaati için, taraflar arasındaki mevcut sözleşmeler kapsamlı bir şekilde incelenmeli, tarafların birbirlerinden istek ve beklentileri anlaşılmalı, buna uygun şekilde karşılıklı anlayış zemini içerisinde hareket edilerek taraflar arasında uygun kısa süreli sözleşmelerin imzalanması gerekmektedir.
c. Erteleme Sebebiyle Futbolcu Ücretlerinde İndirime Gidilebilir Mi? Sözleşmeler Feshedilebilir Mi?
Liglerin ertelenmesi sebebiyle kulüplerin bilet, maç günü gelirleri ortadan kalkmış, sponsorlar ve yayıncı kuruluşlar gibi çeşitli gelir kaynaklarından kulüplere gelen ödemeler kesilmiştir. Bu durum kulüplerin futbolculara ödemekle yükümlü oldukları yüksek meblağlı ücretlerin ödenmesi noktasında kulüpler açısından ciddi finansal sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunlarla ilgili olarak henüz TFF, UEFA veya FIFA tarafından herhangi bir kesin çözüm öngörülmemiştir.
Dünyanın birçok yerinde aynı problemlerle başa çıkmaya çalışan kulüplerde farklı çözümler gündeme gelmektedir. Almanya Süper Ligi (Bundesliga) takımlarından Borussia Monchengladbach oyuncuları ve teknik ekibi, takıma destek olabilmek ve kulüp personelinin maaşının ödenebilmesi amacıyla, maaşlarında indirim yapmak istediklerini kulüp yönetimlerine iletmişlerdir[6]. Benzer şekilde İtalya Süper Ligi (Serie A) takımlarından Juventus kulübü oyuncuları da kulübe destek olabilmek adına maaşlarının büyük bir bölümünden feragat ettiklerini açıklamıştır[7]. İspanya Süper Ligi (La Liga) takımlarından Barcelona futbolcuları da kulübe destek olabilmek ve kulüp çalışanlarının maaşlarının ödenebilmesi amacıyla COVID-19 salgını boyunca futbolcu ücretlerinin %70’inden feragat ettiklerini ve kulübe ek katkılar sunacaklarını duyurmuştur[8].
Öte yandan, İsviçre Süper Ligi (Swiss Super League) takımlarından FC Sion ise, COVID-19 salgını sebebiyle ücretlerinde indirim yapılmasını kabul etmeyen 9 futbolcusunun sözleşmelerini feshederek bu futbolcularla yollarını ayırmıştır[9].
Gelinen noktada, TFF, UEFA ve FIFA’dan somut bir açıklama gelene ve futbol dünyasının tüm paydaşlarının menfaatlerini koruma altına alacak kesin bir çözüm bulunana kadar; futbolcular ve spor kulüpleri arasında karşılıklı anlayış zemini içerisinde ortak bir nokta bulunması en doğrusu olacaktır. Bunun için, futbolcuların günü gelmiş alacaklarının belli bir oranının ödenmesi ve mümkünse belirli bir oranda ücrette indirim yapılması en makul çözüm yolu olarak görülmektedir. Bu işlemlerin yerine getirilmesi sırasında, kulüp tarafından bütün futbolculara eşit uygulama yapılarak her futbolcu ile ayrı ayrı protokol imzalanması gerekmektedir.
Futbolcuların ücretlerinde indirim yapılmasını kabul etmemeleri sebebiyle kulüplerin sözleşmeleri feshetmesi, kulüplerin futbolculara karşı son derece yüksek tutarlarda tazminatlar ödemeye mahkûm olmasına yol açabilecektir. Dolayısı ile tarafların öncelikle karşılıklı anlaşarak sözleşmeyi ayakta tutması, aksi takdirde tarafların yine karşılıklı olarak sözleşmeyi feshetmesi, bu da mümkün değilse sözleşmeyi feshetmek isteyen tarafın sözleşmeyi haklı bir sebebe dayanarak feshetmesi gerekmektedir.
COVID-19 salgınının etkileri sebebiyle, güncel durumda haklı sebeple fesih hali teşkil edebilecek iki durum mücbir sebep ve beklenmeyen hâldir.
d. Mücbir Sebep Nedir?
Türk Hukuku’nda mücbir sebebin kanuni tanımı yapılmamıştır. Bununla birlikte, mücbir sebep, (i) önceden öngörülemeyen, (ii) tarafların kontrolü dışında meydana gelen ve önlenemeyen, (iii) alınmış tedbirlere rağmen ifa güçlüğü oluşturan ve (iv) bu sebeple de taraflara sözleşmeyi feshetme, kısmen veya tamamen ifadan kaçınma, askıya alma veya ifa için ek süre talebi öne sürme gibi çeşitli haklar tanıyan sebep olarak tanımlanabilir.
Futbolcu ile spor kulübü arasında imzalanmış sözleşmelerde mücbir sebep maddesinin yer alması halinde, tarafların bu maddeye uygun olarak sözleşmeyi feshetme, sözleşmeyi askıya alma, ücrette indirim talep etme gibi hakları olabilecektir.
e. COVID-19 Mücbir Sebep Midir?
COVID-19 salgınının objektif olarak birçok hukuk sistemi ve sözleşme nezdinde mücbir sebep olarak kabul edilebilme yeterliliği olsa da, bu konunun her bir sözleşme nezdinde somut olayın özellikleri dikkate alınarak incelenmesi büyük önem teşkil etmektedir.
Ayrıca FIFA Oyuncu Statü ve Transfer Talimatı madde 27’de mücbir sebep hallerinin FIFA Yönetim Kurulu tarafından belirleneceği hüküm altına alınmıştır[10]. İşbu bilgilendirme notunun yazıldığı tarih itibariyle FIFA tarafından açıklanmış bu yönde bir karar bulunmamaktadır.
f. Taraflar Arasında İmzalanan Sözleşmede Mücbir Sebep Maddesi Yer Almalı Mıdır?
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede mücbir sebep maddesinin yer alması, potansiyel uyuşmazlıkları minimum seviyeye indirebilmek adına son derece önemlidir. Tarafların, mücbir sebep teşkil eden halleri sözleşmede açıkça öngörmüş olması gerekmektedir. Mahkemeler genel olarak mücbir sebebi dar bir şekilde ele alarak, yalnızca sözleşmede düzenlenen mücbir sebep hallerini gözetmekte ve mücbir sebebin sözleşmeye etkisini incelemektedir. Dolayısı ile mevcut durumda, futbolcular ile spor kulüpleri arasında imzalanmış sözleşmelerde doğru bir şekilde kaleme alınmış bir mücbir sebep maddesinin yer alması büyük önem taşımaktadır.
g. “Beklenmedik Hâl” Dolayısı ile Sözleşmenin Feshi veya Değişen Şartlara Uyarlanması Mümkün Müdür?
Taraflar arasında imzalanan sözleşmede mücbir sebep maddesinin yer almaması halinde ise, “İfa İmkânsızlığı” gündeme gelecektir. Sözleşmenin yapıldığı anda mevcut olan durumlar esaslı şekilde değişikliğe uğramışsa, tarafların sözleşme ile bağlı olmaması kuralına “Beklenmeyen Hâl Şartı” (Clausula Rebus Sic Stantibus) denilmektedir. Sözleşmenin edim ve menfaatleri arasındaki dengeyi bozan ve beklenmedik hal şartı teşkil eden olağanüstü hallere örnek olarak savaş, doğal afet, salgın hastalık, büyük ölçekteki ekonomik krizler, para değerinin önemli ölçüde düşmesi ve benzeri haller gösterilebilir.
Bu ilke doğrultusunda, taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebep düzenlemesi yer almasa da, taraflara ifa imkânsızlığı sebebiyle sözleşmenin feshi veya sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması imkânı sunulmaktadır. Ahde Vefa ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen bu imkân, işlem temelinin çökmesine ilişkindir ve kaynağını Roma Hukuku’ndan alır. Bu ilke Türk Hukuku’nda TBK madde 136 ve devamı hükümlerde karşılığını bulmaktadır.
Türkiye’de bulunan spor kulüpleri ile yabancı futbolcular arasında sözleşmeye dayalı olarak doğabilecek uyuşmazlıklarda FIFA’nın kural olarak kendisini yetkili saydığı ve uyuşmazlığın çözümünde FIFA Talimatları ile İsviçre mevzuatına öncelik verdiği dikkate alınmalıdır. Bu doğrultuda, beklenmeyen hâl sebebiyle ifa imkânsızlığı müessesesinin İsviçre Hukuku’nda da İsviçre Borçlar Kanunu madde 119’da[11] düzenlendiğini belirtmekte fayda bulunmaktadır.
h. Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nin (CAS) Mücbir Sebep Kavramına Yaklaşımı
Spor Tahkim Mahkemesi (“CAS”) nezdinde görülen Alexandria Union Club v. Juan José Sánchez Maqueda & Antonio Cazorla Reche[12] dosyasına ilişkin tahkim yargılamasında, hakem 2012-2013 futbol sezonunu sona erdiren Mısır İç Savaşı’nın bir mücbir sebep hali teşkil ettiğine hükmetmiştir. Hakem kararında, Mısır İç Savaşı’nın sözleşme taraflarının kontrolü ötesinde olan, taraflarca sözleşmenin imza tarihinden önce öngörülebilirliği olmayan, makul olarak üstesinden gelinmesi mümkün olmayan ve taraflara atfedilemeyecek durum olduğunu vurgulamıştır.
Öte yandan, CAS 2015 yılında Fas Kraliyet Futbol Federasyonu, Ebola virüsü salgınını Dünya Sağlık Örgütü’nün salgın hastalık olarak ilan etmesi sebebiyle Afrika Uluslar Kupası’nı ertelemiştir. CAS, 2015/A/3920 sayılı tahkim yargılaması[13] neticesinde, Ebola'nın bir mücbir sebep teşkil etmediğini, zira salgının turnuvanın düzenlenmesini zorlaştırdığını fakat imkânsız hale getirmediğini belirtmiştir. CAS söz konusu kararını büyük ölçüde on Ebola virüsünün doğal sıvılarla doğrudan temas yoluyla bulaştığını, hava yolu ile veya temas ile bulaştığına ilişkin herhangi bir kanıt bulunamadığını ifade eden uzman görüşü doğrultusunda vermiştir.
Görülmektedir ki, CAS her somut olayı ayrı ayrı değerlendirmekte ve mücbir sebep hâlinin mevcut olup olmadığını, nedensellik bağının bulunup bulunmadığını irdelemektedir.
V. FİNANSAL FAIR PLAY
Hiç şüphesiz COVID-19 salgını sebebiyle liglerin ertelenmesi ile birlikte çeşitli gelirlerden mahrum kalan kulüpler finansal istikrarsızlığa sürüklenebilecektir. Ertelenen liglerin tamamlanamaması halinde yayıncı kuruluşların ve sponsorların mevcut yatırımlarını da geri çekmesi veya çeşitli tazminat taleplerinde bulunması durumunda, durum birçok spor kulübü açısından son derece olumsuz sonuçlara yol açabilecektir. Gelirlerdeki bu düşüş ve finansal tablolarda ortaya çıkabilecek olumsuzluklar, UEFA Finansal Fair Play kurallarına aykırılık teşkil edebilecektir.
UEFA’nın finansal fair play regülasyonları uyarınca, UEFA Kulüp Finansal Kontrol Birimi, kulüplerin finansal fair play yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğin incelerken birçok farklı hususu gözetmektedir. Bu hususlardan bir tanesi de “mücbir sebep hali gibi, kulübün kontrolü dışında gelişen olaylar”dır[14].
Anılan sebeplerle, UEFA 1 Nisan 2020 tarihinde 55 üye federasyonun katılımı ile gerçekleştirdiği video-konferans toplantıda, sürmekte olan olağanüstü olaylar sebebiyle artmakta olan belirsizlik sonucu, UEFA İcra Kurulu’nun geleceğe dair finansal bilgi değerlendirmesi ile ilgili kulüp lisanslama hükümlerinin askıya alınmasına karar verdiğini duyurmuştur. Bu karar sadece 2020/21 UEFA kulüp müsabakalarına katılıma uygulanacaktır.
İlerleyen günlerde, sürecin ne kadar devam edeceğine paralel olarak UEFA’nın konuyla ilgili başka açıklamalar da yapması muhtemeldir.
VI. SONUÇ
Bu bilgilendirme notumuzda, COVID-19 salgınının spor kulüplerine ve profesyonel futbolcu sözleşmelerine etkilerinin doğurabileceği belki de yüzlerce hukuki meseleden birkaçını ele almaya gayret gösterdik.
Ertelenen Türkiye liglerinin akıbeti hakkında nihai takdir ve karar yetkisi TFF’ye aittir. Bununla birlikte FIFA ve UEFA’nın bütün üye federasyonların kendileriyle uyum içerisinde hareket etmesini beklediği bilinmektedir. Dolayısı ile önümüzdeki günlerde TFF, UEFA ve FIFA’nın bu konuda yapacağı açıklamalar büyük önem taşımaktadır. TFF, UEFA ve FIFA’nın yapacağı açıklamalar doğrultusunda ertelenen liglerin akıbeti ve transfer dönemi gibi şu an belirsiz olan birçok husus belirli hale gelecektir.
Bu süreçte, hassas dengeleri ve sosyal menfaatleri gözeterek, spor kulüplerinin ve futbolcuların karşılıklı anlayış ve anlaşma zemini içerisinde doğabilecek sorunları çözümlemesini dileriz. Ertelenen liglerin, 31 Mayıs’tan sonraki bir tarihte devam etmesine karar verilmesi halinde 31 Mayıs’ta sözleşmesi sona eren futbolcularla kulüpler arasında bir protokol imzalanarak, sözleşmenin müsabakaların tamamlanacağı tarihe kadar uzatılmasını veya kısa süreli sözleşme imzalanmasını tavsiye etmekteyiz.
Futbolcuların ücretlerinde indirim yapılmasına karar verilmesi halinde, her bir futbolcuyla ayrı ayrı görüşülerek, futbolcuların bu konuda rızasının alınmasını, kulüp tarafından bütün futbolculara eşit uygulama yapılarak her futbolcu ile ayrı ayrı protokol imzalanmasını tavsiye etmekteyiz.
Kulüple futbolcular arasında herhangi bir uyuşmazlığın hasıl olması halinde, mevcut sözleşmelerin dikkatlice incelenmesini, mücbir sebep ve beklenmeyen hâl kavramlarının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini tavsiye etmekteyiz.
Ayrıca, TFF tarafından potansiyel uyuşmazlıklarla ilgili olarak getirilecek çözüm önerilerinin bir kısmının yabancı futbolcular açısından uygulama alanı bulmayabileceğine dikkat çekmek isteriz. Türkiye’de bulunan spor kulüpleri ile yabancı futbolcular arasında sözleşmeye dayalı olarak doğabilecek uyuşmazlıklarda kural olarak FIFA kendisini yetkili saymakta ve FIFA talimatlarını dikkate almaktadır. Ayrıca CAS nezdindeki uyuşmazlıkların çözümünde, taraflarca uygulanacak hukuk seçilmemişse, İsviçre Hukuku uygulanmaktadır.
Referanslar:
[1] TFF Resmi İnternet Sitesinde 19.03.2020 tarihinde yayımlanan “Ligler ileri bir tarihe ertelendi” başlıklı duyuru için: “https://www.tff.org/default.aspx?pageID=687&ftxtID=33181” (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [2] UEFA Resmi İnternet Sitesinde 01.04.2020 tarihinde yayımlanan “COVID-19: latest updates on UEFA competitions” başlıklı duyuru için: “https://www.uefa.com/insideuefa/news/newsid=2641065.html” (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [3] FIFA Resmi İnternet Sitesinde 03.04.2020 tarihinde yayımlanan “Dedicated COVID-19 working group proposes recommendations after first meeting” başlıklı duyuru için: https://www.fifa.com/who-we-are/news/dedicated-covid-19-working-group-proposes-recommendations-after-first-meeting (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [4] TFF Resmi İnternet Sitesinde 03.04.2020 tarihinde yayımlanan “TFF’den Açıklama” başlıklı duyuru için: “https://www.tff.org/default.aspx?pageID=687&ftxtID=33213” (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [5] FIFA Regulations on the Status and Transfer of Players Article 6(2): “The first registration period shall begin after the completion of the season and shall normally end before the new season starts. This period may not exceed 12 weeks.” [6] BBC’de yayımlanan 19.03.2020 tarihli “Borussia Monchengladbach players offer to forgo wages amid coronavirus crisis” başlıklı haber, https://www.bbc.com/sport/football/51960919 (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [7] Euronews’de yayımlanan 29.03.2020 tarihli “Juventus players to forgo €90 million to help club through coronavirus crisis” başlıklı haber, https://www.euronews.com/2020/03/29/juventus-players-to-forgo-90-million-to-help-club-through-coronavirus-crisis (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [8] BBC’de yayımlanan 20.03.2020 tarihli “Barcelona: Lionel Messi announces players will take 70% pay cut” başlıklı haber, https://www.bbc.com/sport/football/52092809 (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [9] BBC’de yayımlanan 20.03.2020 tarihli “FC Sion sack nine players for reportedly not taking pay cut because of coronavirus crisis” başlıklı haber, https://www.bbc.com/sport/football/51980881 (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [10] FIFA Regulations on the Status and Transfer of Players Article 27: “Any matters not provided for in these regulations and cases of force majeure shall be decided by the FIFA Council whose decisions are final.” [11] Federal Act on the Amendment of the Swiss Civil Code (Part Five: The Code of Obligations) Article 119 (1): “An obligation is deemed extinguished where its performance is made impossible by circumstances not attributable to the obligor.” [12] CAS 2014/A/3463 & 3464, Alexandria Union Club v. Juan José Sánchez Maqueda & Antonio Cazorla Reche, https://jurisprudence.tascas.org/Shared%20Documents/3463,%203464.pdf (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [13] CAS 2015/A/3920 Fédération Royale Marocaine de Football v. Confédération Africaine de Football, Kaynak: https://www.tas-cas.org/fileadmin/user_upload/Bulletin_2016_1.pdf (Son erişim tarihi: 06.04.2020) [14] UEFA Club Licensing and Financial Fair Play Regulations, Annex XI (e): “As part of its considerations, the UEFA Club Financial Control Body may also take into account extraordinary events or circumstances beyond the control of the club which are considered as a case of force majeure.”
Son Güncelleme Tarihi: 07 Nisan 2020
Ayrıntılı bilgi için: [email protected]
İşbu bilgilendirme yazısı YÖNET tarafından, Türkiye Barolar Birliği'nin meslek kuralları ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca, sadece bilgilendirme amaçlı olarak temin edilmiştir.
İşbu bilgilendirme yazısı burada belirtilen tarih itibariyle hazırlanmıştır. YÖNET'in mevzuat veya olaylarda gerçekleşen veya dikkatimize sunulan değişiklikleri bildirme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Comments